Bilmiyorum. Çoğu zaman bu kelimenin bizi küçülteceğini, statümüzü baltalayacağını ve gelişmemizi engelleyeceğini düşünürüz. Oysaki Cohen’e göre bu itirafımız bizi özgür kılar ve güçlendirir. Çünkü bilmemek, insanın doğasında vardır. Bu gerçekle ne kadar barışık olursak, kendimizle ve ruhumuzla da o kadar barışık ve özgürce yaşayabiliriz. Cohen bizi sadece, cahilliğimizi itirafa yönlendirmez, aynı zamanda çok daha umut verici ve heyecanlı bir şey önerir; belirsizliği kucaklamamız gerektiği gerçeğini. ‘Bilmiyorum’ demekten kaçarız çünkü utanılacak bir duruma düşmekten ve dışlanmaktan korkarız. Ama bu mazeret sonucunda da bazı bedeller öderiz. Ne zamanki kendimizi ihtimallere açık, savunmasız bırakırsak ancak o zaman benliğimizle, başkalarıyla ve yeni fikirlerle gerçek bağlar kurabiliriz. Şüpheye hak ettiği değeri verdiğimizde her şeyin mümkün olduğunu görebiliriz. Korkularımızdan kurtulabildiğimizde ise gerçek anlamda özgürleşebiliriz. "Kısa ve çekici, aynı zamanda güçlü ve zekice. Cohen, Sokrates gibi bildiklerimiz hakkında cesur davranmamızı ve bilmediklerimizi de itiraf etmemizi öneriyor." (John Perry, The Art of Procrastination kitabının yazarı) "Çok etkileyici bir kitap." (Chicago Sun-Times) "Dikkat çekici ve bilgilendirici... Anlamak üzerine iyi bir metin. Cohen’in sunumu tam da seveceğiniz gibi, içten, nazik ve aynı zamanda tedirgin edici." (The New York Times Kitap Değerlendirmeleri)