Kitap Hakkında
Hugo, Locus ve Nebula ödüllü yazar T. Kingfisher'dan Edgar Allan Poe'nun Usher Evi'nin Çöküşü adlı kitabının sürükleyici ve atmosferik bir yeniden yazımı...
Emekli bir asker olan Alex Easton, çocukluk arkadaşı Madeline Usher'ın ölmekte olduğu haberini alınca, soluğu, Usherların, Ruritanya'nın ücra kırsalındaki atalarından kalma evlerinde alır. Burada mantarlar ve ruhları ele geçirilmiş vahşi hayvanlarla dolu, karanlık ve titreşen bir gölün çevrelediği bir kâbusla karşı karşıya kalır. Madeline bir uyurgezerdir ve geceleri garip sesler çıkararak konuşmaktadır; kardeşi Roderick ise gizemli bir sinir hastalığının pençesindedir. Alex, kendine son derece güvenen bir İngiliz mikolog ve şaşkın bir Amerikalı doktorun yardımıyla Usher Evi'nin sırrını, herkesi tüketip yok etmeden önce çözmek zorundadır.
“Ölüyü Kıpırdatan Şey'de klasik bir korku romanında olması gereken her şey var. T. Kingfisher keskin bir zekâ ve büyüleyici bir dille, tüylerinizi diken diken edecek bir hikâye anlatıyor. Poe okusa bundan gurur duyardı!”-Brom
“Kibar gülümsemelerin ve nazik konuşmaların ardında bazen neler yaşanabileceğine dair derinlikli ama bir o kadar tedirgin edici bir kitap.” - Cassandra Khaw “T. Kingfisher, Poe'nun en ünlü öyküsünün kalbine iniyor ve içinde yepyeni bir mitoloji buluyor. Büyüleyici, gotik bir üslupla yazılmış Ölüyü Kıpırdatan Şey insanı hem ürpertiyor hem de eğlendiriyor. Bu kitabı okumak safi bir keyif." - Andy Davidson
“T. Kingfisher, edebi korku türünün yükselen yıldızı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor, üstelik yakın zamanda sıradan dünyamızın çekim alanına geri dönmeyi planladığına dair hiçbir işaret de yok... Ölüyü Kıpırdatan Şey mutlaka okunmalı, nokta."-Jordan Shiveley
“Gotik bir zevk!” - Lucy A. Snyder, Sister
“T. Kingfisher'ın bu kitabındaki damıtılmış dehşet daha ilk cümleden itibaren okurun sinir sistemine sızıyor ve kendini kontrol etme duygusunu hızla ele geçiriyor. Bu romanın baş belası çekiciliğine karşı koyamadım ve bir oturuşta bitirmek zorunda kaldım... ya da belki de o beni bitirdi. Şimdi derime nüfuz etmiş halde ve artık hiçbir şeyin dokunuşuna güvenemiyorum.” -Clay McLeod Chapman